top of page

DUPNİSA MAĞARASI


Dupnisa Mağarası, Kırklareli ilinin şirin mi şirin ilçesi Demirköy'e bağlı Sarpdere köyünün 5-6 km
güneybatısında yer almaktadır. Yeşilin bin bir tonuna ev sahipliği yapan Istranca Dağlarının içinde
yer alan mağara 2003 yılında turizme açılmıştır. Bu yıla kadar mağara içinde yürümek ve gezmek
için herhangi bir düzenleme ve platform olmadığından yalnızca profesyonel dağcılar tarafından
gezilebiliyordu. Turizm Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemelerden sonra mağara içerisinde
yürüyüş koridorları ve ışıklandırmalar yapıldı. Mağara herkesin ziyaret edip, gezebileceği bir
turizm noktası haline getirildi.

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

İki kat ve üç mağaradan oluşan Dupnisa Mağarası, 2720 m uzunluğa sahip olup mağaranın üst
katı gelişimini tamamlamış olan Kuru ve Kız Mağaraları, alt katı Sulu Mağara olarak anılır.
Gelişimini dört milyon yıldır sürdüren Dupnisa Mağaraları içerisinde akan bir yer altı nehri ve
nehir tarafından oluşturulan göller barındırır. Üstte yer alan Kuru Mağara, zengin damla taşı
birikimi, büyük sarkıt, dikit ve sütunlarıyla göz kamaştırıyor. Alt katmandaki Su Mağarası ise
minik gölleri ve şırıl şırıl akan deresiyle ziyaretçileri adeta büyülüyor.
Yarasaların yaşam mekanı olan Dupnisa Mağarası 16 türde 60 binden fazla yarasaya ev sahipliği
yapmakta olup , yarasaların olmadığı Kuru Mağara yılın 12 ayı turizme açıktır. Ancak yarasaların
yuvalandığı ve kış uykusuna yattığı Sulu Mağara 15 Kasım – 15 Mayıs arasında turizme
kapatılmaktadır.Bunun nedeni kış uykusunda olan yarasaları rahatsız etmemektir Kış uykusunda
olan yarasalar çok fazla stresli oldukları gibi güçsüz de olabilmekte, eğer uykularında rahatsız
edilirlerse stresten ve bitkin düşmekten ölebilmektedirler.
Türkiye - Bulgaristan sınırını çizen Rezve Deresinin doğduğu kaynaklardan birisi, Dupnisa
Mağarasında bulunmakta olup , Rezve Deresi diğer kaynak kollarıyla birleşerek temiz sularını en
son Karadeniz'e bırakmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

Demirköy'den Sarpdere Köyü'ne , oradan da Dupnisa Mağarasına giden yolda çeşit çeşit ağaçlar,
yoğ un bitki örtüsü,endemik bitkiler , kuş sesleri , kaynağını Istrancalardan alan köy çeşmeleri
yolculuğunuza eşlik edecektir. Ormanın sesi , serinliği ve temiz hava üzerinizdeki tüm yorgunluğu
alacak , ruhunuza doyumsuz bir dinginlik katacaktır. Dupnisa Mağarası civarında , buz gibi akan
derelerin içine kurulan masalarda ayaklarınız soğuk suyla dans ederken Trakya şivesiyle konuşan
sıcakkanlı köylüler sıcacık çaylarından size ikram edecek , bardaklardan samimiyeti ve sıcaklığı
yudumlayacaksınız. Serinlemek için yöresel üzümlerden 40-50 gün fermente işlemine tabi
tutulduktan sonra elde edilen yöresel içecek Hardaliye'den buz gibi içebileceksiniz. İsterseniz
eşinize dostunuza hediye etmek için köy halkından hediyelik eşyalar,yöresel ürünler ve yiyecekler
alabilirsiniz.
Dupnisa Mağarası gezisi öncesi ziyaretçilere bir kaç hatırlatma yapmakta fayda var. Mağara
orman içerisinde kaldığından gerek mağaranın içi gerekse mağaranın bulunduğu yer serin
olmaktadır. Yaz döneminde ziyaret edilse bile soğuktan korunmak için yanınızda uzun kollu ve
sıcak tutan giyecekler almakta fayda var.

Milyonlarca yılda oluşan bu doğal güzelliklerimizin korunması için duvarlara yazı yazılmaması ,
sarkıtlara zarar verilmemesi, yarasaların korkutulmaması, etrafa çöp atılmaması, mangal
yakılmaması misafirlerin uyması , uymayanları uyarması gerekmektedir.

 

 

 

KAVUŞAMAYAN EL SARKITLARI VE DUPNİSA MAĞARASI
Rivayete göre yörenin genç ve yakışıklı delikanlısı Rezve ile papazın güzeller güzeli biricik kızı
Nysa birbirlerine aşık olurlar. Papazın bu aşka karşı çıkması ve kızını vermemesi üzerine Rezve
hayata küser. Mağarada inzivaya çekilir. Aradan bir müddet geçtikten sonra Rezve'yi aramaya
çıkan köylüler onu mağarada ölmüş ve taşlaşmış bir halde bulurlar. Bunu öğrenen Nysa
herkesten gizli mağaraya gider. Sevdiğinin ölümünün acısına dereleri taşıracak kadar gözyaşı
döktükten sonra dayanamayıp o da ölür ve taşa dönüşür. Dupnisa Mağarasında birbirine
kavuşamayan gördüğümüz bu iki el de birbirlerine kavuşamayan iki aşığın Nysa ile Rezve'nin
hazin hikayesini anlatır bize. O gün bugündür Nysa'nın gözünden dökülen yaşlar Rezve olup
akmakta , Rezve Deresinin yolu üstündeki ağaçlara , kuşlara , Istrancalara aşkını anlatmaktadır. 

bottom of page